Antalya'da Yaşamak - Antalya'ya yerleşmenin psikolojisi 2

Büyükşehirlerde ki trafikten bahsettik. Ömrümüzden çaldıklarını sadece zaman anlamında ele aldık. Tabii ki zaman dışında stres, sıkıntı ve mutsuzluk olarak da geri dönüşleri var trafiğin. Başka bakış açılarınızı eklemenizi çok isterim.


Hayat trafik değil. Neler var neler mutlu olmak için. İşte onlardan birinden bahsedelim bugün. İş bittikten sonra yaşadığınız şehirlerde neler yapabiliyorsunuz? Bu zaman ayırmanın ötesinde bir de imkan olayı. Yani denize bakıp şöyle bir yirmi dakika günün yorgunluğunu atayım diyorsanız ve yaşadığınız şehirde deniz yoksa sizin yapacağınız bir şey yok. Fakat Antalya'da yaşayanlar için bu çok kolay bir deşarj yöntemi. İş bitti, saat 18.30 gibi sahildesiniz. İster çayın taze olduğu bir kafede Akdeniz'e karşı bitirin günü ister sayısız banktan birinde oturun. Sonuçta aldığınız hava deniz kokuyor. Çok büyük bir lüks değil Antalya'da denize bakmak. Hatta güzelliği yanında tenha bir hafta içi akşamında şaşırıyor da insan nasıl böyle güzel bir yer boş olur diye.



Antalya - Mermerli Plajı

Antalya'lı denize doymuş. Akşam evine gider açar televizyonunu. Bizler gibi sonradan Antalya'ya gelenlerde kıyıda geçirilen bir yirmi dakikayı bile kar sayar. Fotoğraf çeker, yazı yazar veya öylece bakar denize. İleride nasıl olur bilmiyorum ancak Antalya'ya gönüllü bir biçimde yerleşmiş biri olarak bu alışkanlığımdan kolay vazgeçeceğimi düşünmüyorum. Sağlık oldukça devam...

Bir de sabah sporunu yapanlar var hayran hayran bakılan. İstanbul'un Anadolu tarafında sahil yolu ne ise Konyaaltı'da o Antalya'da. Daha kalabalık değil tabii ki ancak Antalya'da da çok ciddi bir sayıda sabah sporu yapan insan var. Yapmamak mümkün değil. Zamanınız varsa istediğiniz an inin sahile, yaklaşık altı kilometrelik Konyaaltı'nda yürüyün, koşun.